Ekonomik göstergelerin ne yapılırsa yapılsın pekte iyiye doğru gitmediği bir süreç yaşanıyor.
Borçlanmaya ve yüklü faiz ödenmesine dayalı ekonomik sistemde, kamu kaynakları maalesef ki garanti ödemeli projeler neticesinde belli kesimlere aktarılıyor. Geniş halk kesimleri, yani emekli veya asgari ücretli, düşük maaşlarla ay sonunu getirmeyi bırakın, düzgün şekilde beslenemiyor!
Alım gücünün kötü olması Anadolu’nun her köşesinden “feryatların” yükselmesine neden oluyor. Kısacası ekonominin bozukluğu 81 il’den de aynı şikayetlerin duyulmasını sağlıyor!
Türk halkı “kötü ekonomi” konusunda hemfikir olmuş durumda.
Son yıllarda etkisini daha da arttıran mutfakta ki yangın, 31 Mart yerel seçimlerinde zaten sandığa yansımıştı. Tüm hesaplar bir sonra ki genel seçimler için…
İşte bu noktada, ekonominin sıkıntılı olması ve verilen vaatlerin halk nazarında karşılık bulamaması anketlere de yansıyor. Erime devam ediyor!
İktidar kanadı işlerin iyi gitmediğinin farkında.
Muhalif parti genel başkanlarının tutuklanması, magazin dünyasında gözaltılar yapılması, gazetecilere gözdağı niteliğinde hukuk sopasının kullanılması özünde vatandaşa gözdağı verilmesinden başka bir şey değildir!
Bugün ülkenin çoğunluğunu oluşturan orta kesimin cebi yangın (!) yerine dönmüş. Cepler yokluktan kaynıyor!
Ekonomiden daha öte olanın ise her zaman “güvenlik kaygısı” olduğunu bilenler özünde bunu yaratmaya çalışıyor. Bakalım önümüzdeki günlerle nelerle karşılaşacağız!
BİZ “BAKAKALDIKÇA!”
Uluslararası havaalanı geldi, altyapı eksikliği nedeniyle gerektiği şekilde faydalanamıyoruz. Örneğin otelimiz yok.
Üniversite açıldı, yapılan kadrolaşma konusunda bi haber olduğumuz için, ne olduğunu anlayamadık!
102 yıllık marka değeri olan kulübümüzün göz göre yok olmasına hepimiz seyirci kalıp, sessizce “ah edip, vah edip” sadece izliyoruz!
Ezcümle…
Biz Tarsuslular yapılanların değerini bilmedikçe, değerli olanlarında yitip gitmesine bir şey yapmayınca (uzatmadan) bakakaldıkça daha çok üzülürüz.