Mersin, Tarsus ve Bölgedeki gündem, ekonomi, son dakika, spor ve yaşam dünyasındaki önemli gelişmelerden anında haberdar olmak ister misiniz?

:

:

:

“Demokrasiye Darbe!”

21 Mart 2025 Cuma 08:58
Bedir Hasırcı
Türkiye yine tarihi günlerden geçiyor. Tarihte utanç olarak anılacak günler! Bu ülke, bu günleri çok yaşadı. Maalesef demokrasiye tüm muhalefetin dillendirdiği gibi ilk kez “darbe” vurulmuyor. Demokrasi ilk kez çiğnenmiyor. İlk kez parçalanmıyor. Ama umarım son olur.
 
Hz. Ali der ki; devletin dini adalettir.
Fatih Sultan Mehmet der ki; kadıyı satın alırsan adalet ölür, adalet ölürse devlet ölür. Maalesef adaletin paramparça edildiği, devletin kurumsal yapısının temelinden sarsıldığı günlerden geçiyoruz.
 
18 Mart 2025 Salı günü tam da iftar saatlerinde İstanbul Üniversitesi’nden bir açıklama yapılarak Ekrem İmamoğlu’nun diploması iptal edildi. Ve hemen 19 Mart sabahı şafak operasyonu yapılarak Ekrem İmamoğlu ve 105 kişi yasadışı örgüt kurmak suçlamasıyla gözaltına alındılar.
 
Bugünler geçmişe dönüp baktığımızda, demokrasi ve adalet adına utanacağımız günler olacak… Tıpkı 60 darbesi, 80 darbesi, 71 muhtırası, 28 Şubat postmodern darbesi gibi! Tıpkı 27 Nisan 1998’de İBB Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın haksız yere tutuklanması gibi...
 
Geçmişte birçok kez millet iradesi gasp edildi ya da buna teşebbüs edildi. Ancak milletin iradesini gasp edenler ya da teşebbüs edenler, milletin vicdanı olan yargıda ya da sandıkta en ağır şekilde cezalandırıldılar.
 
Geçmişte ‘Muhtar bile olamayacak’ denilerek siyaset dışına itilenleri, bu millet bu ülkeye Cumhurbaşkanı yaptı. Tarihten ibret almak gerekir.
 
İstanbul’da ilk kez millet iradesi gasp edilmiyor. Ve Ekrem İmamoğlu da bunu ilk kez yaşamıyor. 6 yıl önce yine bir iftar saatinde milletin iradesiyle seçilen İmamoğlu’nun mazbatası elinden alınarak İstanbul seçimleri iptal edilmişti. Ve o gece İmamoğlu için bir dönüm noktasıydı. İradesine sahip çıkmak için toplanan binlere ekran başındaki milyonlara bir umut verdi. Tüylerimiz diken diken izledik o konuşmayı. Belki de birçoğumuzun aklına aynı şey geldi; geleceğin Cumhurbaşkanı adayı. Milyonlara umut verdi ve anlaşılan birilerine de büyük bir korku…
 
İmamoğlu, retoriğiyle, hitabetiyle, yaklaşımıyla halk tarafından çok sevildi ve sahiplenildi. Ve en önemlisi her kesimden her birey, kendinden bir şeyler buldu onda. Hem mütedeyyin bir vatandaşın hem de sosyal demokrat bir vatandaşın gönlünde yer edinebildi. Hem Güneydoğu’da hem de Karadeniz’de sevilebildi. Bunu başarmak zordur. Ve o yüzden İmamoğlu Türkiye siyaseti açısından müstesna bir kişilik. Zira CHP siyasetinde de bir değişimin öncüsü bana göre. Bunu popüler ‘değişim’ sözcüğü üzerinden ele almıyorum. Bilhassa sağ seçmendeki CHP algısını değiştirmesi, belki de ilk kez CHP’ye oy vermiş bir seçmen kitlesini yakalaması, CHP için büyük bir değişimdi.
 
Cuma’ya giden, Kur’an okuyan, dini değerlere ve her türlü yaşam biçimine saygılı İmamoğlu, elbette ki birilerinin uykusunu kaçırırdı. Kaçırdı da…
 
CHP, önceki seçimin acı tecrübelerini yaşamamak adına olsa gerek Cumhurbaşkanı adayını 23 Mart’ta bir ön seçim yaparak belirlemek istiyor. Ve Ekrem İmamoğlu bu kapsamda birçok il’de büyük buluşmalar gerçekleştirdi. Ve 23 Mart’tan sonra da CHP’nin ve muhalefetin en güçlü Cumhurbaşkanı adayı olarak iktidarı erken seçime zorlamak için çok ciddi bir rüzgar yaratacağı çok olasıydı.
 
6 yıldır İmamoğlu’nu potansiyel tehlike olarak gören ve siyaset dışına itmek için bulduğu her fırsatta davalarla, soruşturmalarla korkutmaya ve sindirmeye çalışan müflis anlayış, adım adım gelmekte olan ‘tehlike’nin önünü kesmek, son olarak lisans diplomasını iptal etmek için eski defterleri karıştırmaya başladı.
 
Muhalif her sesi sindirmek ve korkutmak için yargıyı sopa olarak kullanan anlayış, bu kez de akademi eliyle en güçlü Cumhurbaşkanı adayının önünü kesti. İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu toplanarak idare hukukuna tamamen aykırı bir yöntem savunulurak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasını iptal etti. Yıllar önce İstanbul Üniversitesi’ndeki ikna odaları utancı hala hafızalardaki yerini korurken, üniversite 18 Mart 2025 günü verdiği diploma kararıyla yeni bir utanç yaşattı.
 
35 yıl önce yatay geçiş ile üniversiteye kaydolmuş 28 kişinin kazanılmış hakkı elinden alındı ve diploması iptal edildi. Bu kişiler arasında birçok şirketin genel müdürü ve Galatasaray Üniversitesi’nden bir öğretim üyesi de var. Bu kişilerin tek suçu, kazanması muhtemel Cumhurbaşkanı adayı ile aynı sınıfta olmaktı.
 
Bu karar, sadece Ekrem İmamoğlu’nu ilgilendirmiyor, bu keyfilik her birimizi ilgilendiriyor. Bugün 30 yıl önce verilen bir diploma iptal edilebiliyorsa, yarın devletin vatandaşa verdiği bir tapu ya da bir ruhsatı da iptal edebilirler! Bu keyfilik, Cumhuriyet’in temellerine ağır zararlar veriyor. 
 
Diploma utancının daha mürekkebi kurumamışken, bunun da İmamoğlu’nu durduramayacağını düşünmüş olacaklar ki, İmamoğlu kent uzlaşısı, rüşvet ve bir takım suç isnatlarıyla şafak operasyonu ile gözaltına alındı. Demokrasiye bu kadarı yapılmaz dediğimiz ne varsa, acı acı tecrübe ediyoruz. Demokrasimize, adaletimize, birlikte yaşama umudumuza yazık ediliyor.
 
İmamoğlu’nu gözaltına almanın demokrasiye ve adalete verdiği zararın en iyi göstergesi ekonomi piyasalarının tepkisi oldu. Dolar ve Euro yükseldi, borsa büyük bir düşüş yaşadı. Zira demokrasinin çiğnendiği, adalete olan inancın yok olduğu bir düzende ekonomi büyük zarar görür. Böyle bir ülkeye hiç kimse yatırım yapmaz. Hukuksuzluk, antidemokratik düzen ülkemizi daha da sefalete götürür, yoksulluğu artırır.
 
Demokrasiye verilen bu zaradan sonra beni en çok etkileyen, üniversite öğrencilerinin yürüyüşü oldu. Farklı dünya görüşüne sahip, farklı ırktan, farklı inançtan yüzlerce genç sokaklara dökülerek demokrasi için yürüdü. O gençler, kavga için, yakmak için, yıkmak için yürümüyorlar; barış içinde, huzur içinde, refah içinde yaşayacakları bir ülke için yürüyorlar. Bu ülkenin gençlerine, kadınlarına, emekçisine, emeklisine yazık ediliyor.  
 
Muhalefetin halka antidemokratik rejimin, adaletsizliğin ülkeyi açlığa ve sefalete götürdüğünü anlatabilmesi gerekiyor.
 
Ekrem İmamoğlu, bugün dünden daha fazla halkın gönlünde. Gözaltılarla, tutuklamalarla kaybettireceklerine inanların tarihten ibret alması gerekir. Siyasi tarih mezarlığı kendini asla yıkılmaz görenlerle dolu.

 
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın diğer makaleleri
  • “Demokrasiye Darbe!”21 Mart 2025 Cuma 08:58
  • Sefalet Ücreti: Emek Değil, Sermaye Kazandı31 Aralık 2024 Salı 16:15
  • İktidarın formülü Vahap Seçer modeli23 Kasım 2024 Cumartesi 15:17
  • Engellenmeye Çalışılan Sosyal Belediyecilik8 Ağustos 2024 Perşembe 19:23
  • Katılımcı Belediyecilik ve TADEKA12 Haziran 2024 Çarşamba 16:27
  • Emeklinin Çilesi29 Mayıs 2024 Çarşamba 09:18
  • Siyasette ‘Yumuşama’ ve Yeni Anayasa23 Mayıs 2024 Perşembe 21:32
  • Akdeniz Gazetesi ©1994 - Tüm Hakları Saklıdır, Kaynak Gösterilmeden İçerik kopyalanamaz.
    Oluşturma süresi(ms): -1
    SON DAKİKA
    Ekrem İmamoğlu tutuklandı
    Tarsus Yeni Esnaf Kefalet Kooperatifi’nin Olağan Mali Genel Kurulu Yapıldı
    Tarsus 1 No.lu Esnaf Kefalet Kooperatifi’nin Mali Kongresi Yapıldı
    Gençler Kariyer Merkezi ile geleceğe hazırlanıyor
    Ülkeye ve Geleceğe Sahip Çıkmak İçin Mersin’den Ses Verildi
    Jandarmadan Özel Gereksinimli Öğrencilere Tanıtım Faaliyeti
    Mersin’de başkasına ait kimlik ile saklanan şüpheli Jandarmadan kaçamadı
    Herkesin kimsesi; ‘Mersin sosyal politikalar ofisi’
    Büyükşehir ve gönüllüler patili dostlar için iş birliği yapıyor
    Başkan Mesut Arslanca’dan Nevruz mesajı
    Nevruz Bayramı ve Orman Haftası törenlerle kutlanacak
    Mersin Büyükşehir’in Yaş Almışlara Özel Destek Ve Hizmetleri Takdir Topluyor
    Borsa’dan “İŞ’te Mutluluk” eğitim semineri
    Tarsus Yeni Esnaf kefalet Kooperatifi’nin Mali Kongresi Cumartesi Günü Yapılacak
    Başkan Erbay: “Zirai don tarım işçilerimizi de olumsuz etkiledi”